Sabahların vazgeçilmezi, yoğun iş temposunun kurtarıcısı kahve, sadece uyanıklık hissi vermekle kalmıyor; metabolizma üzerinde de önemli olumlu etkiler sağlıyor.
Giderek artan bilimsel çalışmalar, kahvenin sağlık üzerindeki yararlarını daha net ortaya koyuyor. Özellikle şekersiz ve sade tüketilen kahve, birçok metabolik süreci destekleyici rol üstleniyor.
İnsülin Direncini Düşürüyor
Kahvenin içerisinde bulunan klorojenik asit, glikozun vücut tarafından daha verimli kullanılmasına katkıda bulunuyor. Bu bileşik, karaciğerin fazla glikoz üretmesini engelleyerek kan şekeri seviyelerinin dengede kalmasını sağlıyor. Aynı zamanda hücrelerin insüline verdiği yanıtı artırarak insülin direncini kırmaya yardımcı oluyor. Uzun vadede bu etki, tip 2 diyabet riskinin düşmesine katkı sağlayabiliyor.
Günde 2 Fincan Yeterli
Uzmanlar, sağlıklı bireylerin günde 2 ila 3 fincan sade kahve tüketmelerinin insülin duyarlılığı üzerinde olumlu etkiler yaratabileceğini belirtiyor. Ancak kafeine duyarlılık kişiden kişiye değiştiği için bu miktar herkes için ideal olmayabilir. Şeker, krema veya tatlandırıcı ilave edilen kahvelerin ise bu faydaları olumsuz etkileyebileceği unutulmamalı.
Kalp Çarpıntısına ve Uykusuzluğa Dikkat
Her sağlıklı ürün gibi, kahvenin de fazlası zararlı olabiliyor. Aşırı kahve tüketimi bazı bireylerde çarpıntı, mide rahatsızlıkları ve uykusuzluk gibi yan etkiler oluşturabilir. Özellikle yüksek tansiyon sorunu yaşayan bireylerin tüketim miktarına dikkat etmesi öneriliyor.
Harvard Araştırması: Metabolik Sendrom Riski Düşüyor
Harvard Üniversitesi’nde yapılan kapsamlı bir çalışmada, düzenli kahve tüketen bireylerde insülin direnci ve metabolik sendrom riskinin daha düşük olduğu tespit edildi. Ayrıca kahvede bol miktarda bulunan antioksidanlar, iltihaplanmayı azaltıyor, hücresel yaşlanmayı geciktiriyor ve pankreasın insülin üretme kapasitesini koruyor.
.